| 0 yorum ]

Yaz geldi ve herkes denizlere plajlara koştu.Bunun yanısıra güzel bir vücuda sahip olmakta herkesin amacı...Bunun için bi dünya diyet listeleri var.Bunlardan bir tanesi de domates ve limon suyu diyeti
Sabah kalkar kalkmaz 1 bardak suya 3 çorba kaşığı limon suyu ekleyip için.
Bir saat sonra 1 bardak domates suyu
Bir saat sonra 1 adet haşlanmış patates
Bir saat sonra yarım bardak domates suyu, 4 tane kiraz
Bir saat sonra 1 dilim karpuz

Bir saat sonra 1 bardak domates suyu

Bir saat sonra 1 kase sarmısaklı az tuzlu cacık

Bir saat sonra bir bardak domates suyu
Bir saat sonra bir bardak suya 4 çorba kaşığı limon suyu ekleyip için
Bir saat sonra bir haşlanmış patates

Bir saat sonra 18 adet kiraz

Bir saat sonra 1 küçük kase light yoğurt

Bir saat sonra 1 dilim karpuz ve 30 gr. tuzsuz beyaz peynir
Not: Her saat arasında gelişigüzel bir şekilde az yağlı herhangi bir zeytinyağlı sebze yemeği veya bol sirkeli salata yenebilir.

| 0 yorum ]

İncir diğer adıyla “yemiş”deyince hemen aklıma İZMİR gelir nedense...Ege bölgesinin meyvesi olması ve besin değerinin yüksek olması inciri sevmemiz için yeter de artar bile...Bol Bol kalsiyum ve fosforla kemiklerimize ve dişlerimizin oluşumuna büyük katkısı vardır incirin..
*Hücrelerimizin yenilenmesi için taze ve de özellikle kuru incirin yenilmesi gerekiyor.İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir. Sözgelişi, 100 gr. kuru incir yenilirse bedenin günlük gereksinimlerinden kalsiyumun yüzde 17'si, demir ve magnezyumun yüzde 30'u, fosforun yüzde 20'si, B1 vitamininin yüzde 5'i ve B2 vitamininin yüzde 4'ü alınmış olur.
*Sindirimi kolaylaştırır,bedeni bakterilere karşı da korur.
*incir, içerdiği 'benzaldehit' adlı maddeyle kanserli hücrelerin büyümesini önler, kansere karşı etkili olur.
*Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir: Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür.
*Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.
*Kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir: Körpe incir yaprakları, havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı kaşığı kurumuş yaprak bir bardak suda 30 dakika kadar kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite karşı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.

| 1 yorum ]

Şimdi çıtır çıtır simit olsa da yesek ne güzel olur değilmi?Ama Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu simitin üzerindeki küncü yani susamın allerjiyi tetiklediğini belirtti..Sabah Sabah Seda Sayan'ın programına katılan Saraçoğluna göre o gün simit yiyen insanın elleri ve ayak bölgelerinde kaşıntılar olur.(Her insana göre farklılık gösterir) Ama çoğunluk ta allerjik reaksiyonu gözükmektedir.Bu konuda da dikkatli olmamız gerektiğini belirtti.
KAYNAK:Sabah sabah Seda Sayan

| 0 yorum ]

Serdar Ortaç "NEFES" 2008 adını verdiği yeni kasedini çıkardı.İçerisinde süpper şarkılar var..Hadiseyle Düet yaptığı Düşman,Türkiye’nin ilk bayan Rapçisi "Sultana"nın rap yaptığı "Ayrı Gitme" isimli şarkılar yer alıyor. Ayrıca nefes,Full ihtişam,Şeytan Heyecan,slow şarkılarından başıma bela,sana değmez, ve daha nice 16 başarılı şarkılar var.
Üstelik hint müziği ezgileride mevcut bence en kısa zamanda alıp dinleyin..

| 0 yorum ]

Nihayet karpuz mevsimi geldi.Yaz mevsimin vazgeçilmez meyvesi karpuzun faydaları saymakla bitmiyor.Karpuzun faydasından tam olarak yararlanmak için aç karnına, çekirdekleri ile yenmesi gerektiğini hatırlatan uzmanlar;karpuz cekirdegi icinde bulunan 'cucurbocitrin' adli maddenin kan basincini dusurmeye ve bobrek fonksiyonlarini duzenlemeye yardimci oldugunu belirttiler.Karpuzun ayni zamanda iyi bir lif kaynagi olmasi sebebiyle bagirsak hareketlerini duzenledigini ve bagirsak kanseri turlerinden korudugu belirten uzmanlara göre karpuz "Yag ve kolesterol icermiyor. Buyuk bir kisminin su olmasi sebebiyle vucudun yaz aylarindaki sivi kaybini onluyor.Bobrekleri calistiriyor, idrari duzenliyor. Bol miktarda B ve C vitamini iceriyor, zindelik ve enerji veriyor. Antioksidan ozelligi ile kanserden koruyucu etkiye sahip. Karpuz, kilo vermeyi kolaylastiriyor."diye açıkladılar.

| 0 yorum ]

Çekirdekli üzüm yemenin bir faydası da kansereriskini azaltmasıdır.İçerisinde bulunan fruktozun glikoza göre zararsız olduğu hekimlerce ifade ediliyor. Erciyes Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, kanser tedavisinde yeni umutlara neden oldu. Araştırmacılar, üzüm çekirdeğinin tedavide kullanılan kemoterapi ve radyoterapinin olumuz etkilerini azalttığını ortaya çıkarttı.
Vitamini bol meyve
Antioksidan etkisinin E vitaminine göre 50 kat, C vitaminine göre ise 20 kat fazla olması, üzüm çekirdeğinin tedavide tercih edilmesinin en büyük nedenlerinden biri oluyor.
Yaşlandıkça takviye
Vücutta bulunan antioksidan miktarının azalmasının kanser riskini artırdığını belirten araştırmacılar, yaş ilerledikçe antioksidan takviyesi yapılması gerektiğini dile getirdi. Siyah üzümdeki antioksidan maddenin yararı ise üzümün çekirdeğiyle birlikte çiğnenerek tüketilmesiyle ortaya çıkıyor.

| 0 yorum ]

'Dünyaca ünlü cerrah Prof. Mehmet Öz, yeni kitabı 'Siz: Genç Kalın'da uzun yaşamanın formülünü veriyor: Semizotu ve ıspanak gibi yeşil gıdalar tüketin, uykunuzu tam alın, diş ipi kullanın, egzersiz yapın, entelektüel faaliyetlerden uzak kalmayın...
Siz: Genç Kalın' adlı kitabın yazarı Prof. Dr. Mehmet Öz, uzun ve iyi yaşamanın yollarını anlattı. İlk kez Oprah Winfrey'nin TV şovunda tanıttığı 'yeşil içecek' adlı özel karışımının, tam bir gençlik iksiri olduğunu söyleyen Öz ekledi: Yeşil sebzeler ve meyveler vücudu yeniler. Hayata pozitif bakan, yaşını gizler
YEŞİL İÇİN, BOL BOL GÜLÜN VE ÖĞRENCİ GİBİ YAŞAYIN!
Columbia Üniversitesi New York Presbyterian Hastanesi'nin dünyaca ünlü Türk cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, Amerika'da en çok satanlar listesinde yer alan 'Siz: Genç Kalın' kitabında, yıllara meydan okuyan bir zihne ve bedene sahip olmanın yollarını anlatıyor. İşte Öz'den, yaşlandıkça sistemlerin kaçınılmaz görünen çöküşünü nasıl yenebileceğinize dair tüyolar...
Uzun yaşamanın belli bir formülü var mı?
Aldığınız kalorileri kontrol altında tutmalı, gücünüzü arttırmalı ve uykunuzu tam olarak almalısınız. Bunlar doğanın en iyi ve etkili yaşlanma karşıtı ilaçlarıdır. Bu 3 etkinlik birlikte, ne kadar iyi yaşlandığınızı yüzde 70 oranında kontrol eder. En uzun yaşayan toplumlara baktığınızda; Okinawa, Sardunya ve Kosta Rika öne çıkmaktadır. Bu toplumların hepsinin farklı yiyecekleri ve farklı kültürleri var. Bu toplumların tek bir ortak özelliği bulunuyor: Her sabah kalkıyor, dağın tepesine çıkıyor, bir kova alıp bunu suyla dolduruyor ve tekrar aşağı taşıyorlar. Bunu her gün yapıyorlar. Bu; onlar için başlı başına bir yaşam biçimi. Siz de ağırlık kaldırma gibi etkinliklerle kemiklerinizi güçlü tutabilir, uzun bir ömür elde edebilirsiniz. Fakat bu; sağlıklı kemiklere sahip olmak için çözüm değil. Bu yüzden de vitaminlere ihtiyaç duyuyoruz.
MUTLAKA VİTAMİN ALIN
* Vitaminlerin yaşlanma üzerindeki etkisi nasıl olabilir?
A, C ve E vitaminleri, hücrelerinizi sağlıklı tutabilmek açısından yüksek düzeyde öneme sahiptir. Eğer yeterli miktarlarda antitoksidana sahip değilseniz, diyetinizde doğru türde yağlar kullanmıyorsunuz demektir. Bu yüzden de hücreleriniz sağlıklı yapılarını koruyamaz. B vitaminleri, birçok lifli yeşil sebzede bulunan metabolizma hızlandırıcı vitaminlerdir. Fakat çoğumuz bu vitaminlerden kısmen ihtiyacımız olanı kadarını bile tüketmiyoruz çünkü zaman içinde beslenme şekillerimiz değişiklik gösterdi. İhtiyacınız olan B vitaminini, katkı halinde de alabilirsiniz. A, B, C, D ve E vitaminlerini ne şekilde olursa olsun, mutlaka alın. Bu arada, eğer her gün hap almaktan bıktıysanız, eksiksiz sıvı besin katkı formüllerini deneyin. Bunların alınması daha kolaydır. Ayrıca, vücudunuzun besinleri absorbe etme yeteneğini de güçlendirirler.
BALIK YAĞI TÜKETİN!
* Hafıza kaybı, bir yaşlanma belirtisi olarak kabul edilebilir mi?
Eğer aile bireylerinden birinin ciddi bir hafıza sorunu olup olmadığını anlamaya çalışıyorsanız, ona akşam yemeğinde ne yediğini sorun. O gün yaşadığı olayları anlatmasını isteyin ya da kendisine 3 nesne gösterin ve 5 dakika sonra ona, bu nesnelerin ne olduğunu sorun. Eğer bu sorulardan herhangi birini yanıtlamakta zorluk çekiyorsa, bu kişinin kısa süreli de olsa hafızasıyla ilgili yolunda gitmeyen şeyler var demektir. Bu; ciddi bir bilişsel işlev bozukluğunun işareti olabilir.
* Sağlıklı yaşlanmak için nasıl beslenmemiz gerekir?
Yeşil her şeyin anahtarıdır. Vücudun yeşil olan yiyeceklere gerçekten çok ihtiyacı var. Mesela; semizotu ve ıspanak gibi gıdaların mutlaka bol bol tüketilmesi gerekiyor. Semizotu; E vitamini ile hücrelerinizi kaplar. Ayrıca sağlıklı yağlar grubundan olan Omega 3 yağları bakımından son derece zengin bir sebze niteliği taşımaktadır. Ispanak ise B vitamini, demir ve daha farklı birçok iyi şeye sahiptir. Uzun ömür konusunda katkısı bulunulabilecek favori besinlerden biri de; içerisinde doğru türden D vitamini ve D3 vitamini bulunduran balık yağıdır. Balık yağı; hiç güneş almayan kuzey ülkelerinde yaşayan insanların çok uzun süre sağ kalmalarının en önemli nedeni olarak kabul edilmektedir.
KEMİKLERİN İLACI D VİTAMİNİDİR
* Daha geç yaşlanmak için neler yapılmasını önerirsiniz?
Özellikle gençler, aşırı seviyede alkol ve sigara tüketmekten kaçınmalıdır. Çünkü yaşlanma süreci tam olarak 20 yaşında başlar. Ağırlık kaldırma gibi etkinliklerle kemiklerinizi güçlü tutabilir, uzun bir ömür elde edebilirsiniz. Fakat bu; sağlıklı kemiklere sahip olmak için tek yol değildir. Sağlıklı kemiklere sahip olmak istiyorsanız; mümkün olduğu kadar D vitamini almalısınız.


Kaynak:Sabah Gazetesi

| 0 yorum ]

Yaz mevisiminin gelmesiyle yaz meyveleride yavaş yavaş çıkmaya başladılar bile..Bunlardan en faydalı olanlarından bir tanesi ise erik..

Eriğin, karaciğer,kalp böbrek ve romatizma hastalıkları ile sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi geldiği bildirildi.Erik, sahip olduğu zengin vitamin içeriği, çeşitli hastalıklara karşı gösterdiği olumlu etki ve düşük kalorisi nedeniyle çok faydalı bir meyvedir.

Erik ayrıca düşük kalorisi nedeniyle diyet uygulayan kişilerce de tercih edilen meyvelerin başında geldiğini, iklim açısından çok şanslı olan Türkiye'de ilkbahardan yaz sonuna kadar çeşit çeşit erik bulmanın mümkün olduğunu ifade eden uzmanlar, Türkiye'deki en tanınmış erik çeşitleri, 'can', 'papaz', 'mürdüm' ve 'tatlı üryani' erikleridir. 'Can eriği', genellikle yeşil olarak tüketilir.

Eriğin Faydaları saymakla bitmiyor.

Potasyum ve magnezyum minerali açısından da zengin bir meyve olduğu, Eriğin karaciğer, kalp, böbrek ve romatizma hastalıkları ile sindirim rahatsızlığı çeken ve tuzsuz diyet uygulayan kişilerce tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca eriğin regl düzenleyici, idrar söktürücü ve terletici özellikleri de bulunmaktadır. Çiğ erikte çeşitli minerallerin yanı sıra C, A ve E vitaminleri ile beta karoten de bulunuyor.''

| 0 yorum ]

Hamilelik ve doğuma ilişkin batıl inançlar hala günlük yaşantımızı etkiliyor. Hamile kadının karnı "sivri" olursa ya da "tatlılara" aş ererse çocuk erkek, karnı "yuvarlak" ise veya "ekşili ve acılı" yiyeceklere aş eriyorsa çocuk kız oluyor.
Hamilelik ve doğuma ilişkin batıl inançlar hala günlük yaşantımızı etkiliyor. Hamile kadının karnı "sivri" olursa ya da "tatlılara" aş ererse çocuk erkek, karnı "yuvarlak" ise veya "ekşili ve acılı" yiyeceklere aş eriyorsa çocuk kız oluyor.
Bu inançlar hamilelikle ilgili en yaygın batıl inançlar arasında yer alıyor. Birçok kişi, kadının hamileliği sırasında baktığı, yediği, içtiği ve yaptıkları ile doğacak bebek arasında bağ kuruyor. Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an kadın kime bakarsa bebeğin ona benzeyeceği, özellikle aşerme döneminde ekşili, acılı yiyeceklerin kız, tatlı yiyeceklerin de erkek bebeğe işaret ettiği, en yaygın batıl inançlar arasında yer alıyor.
Kolay doğum muskası
Ayrıca doğumun kolay olmasını sağlamak için muska ve tılsımlardan medet umuluyor. Doğum sırasında 'kilit açma', 'örgülü saçları çözme', 'dilenciye sabun verme' gibi adetler de sürüyor. Bu tür inançların örneklerine eski uygarlıklarda da rastlanıyor. Eski Mısır'da 'hamile kadın bedenli, su aygırı başlı doğum tanrısı' Thoeris'in heykelciğinin doğuran kadınlara uğur getirdiğine inanılırken, Asur ve Babil'de 'Filistin'in rüzgar cini, rüzgar cinlerinin kralı Hanbi'nin oğlu korkunç yüzlü, dört kanatlı, kuş ayaklı, hayvan pençeli ve akrep kuyruklu Pazuzzu' heykelciği, hamilelerin koruyucusu olarak görülüyor.
Japon kadınları ise doğum sırasında, Japonca 'kolay doğum' anlamına gelen 'Koyasugai' adlı deniz kabuğunu avuçlarında tutuyor. Eski Roma'dan beri gelen bir diğer inanış da hamileye kocasının yün kuşağının sarılması. Bu inanış, Anadolu'da halen devam ediyor. Ayrıca, içinde okunmuş kağıtların olduğu üçgen şeklinde katlanmış muskalara da rastlanıyor.
Loğusalık ve göbek bağıyla ilgili inanışlar
Halk arasında 'Loğusanın mezarı 40 gün açık kalır' sözüne inanılırken, 'nazar' ya da 'göz değmesi'nden korunmak için anne ve bebeğe nazarlık takılıyor, ev tütsülenip loğusaya kurşun dökülüyor. Bu dönemde özenle üstünde durulan konulardan biri ise 40 gün süreyle anne ve çocuğun evden dışarı çıkarılmaması. Bunun yanı sıra aynı günlerde doğum yapmış 2 annenin karşılaşmamasına da özen gösteriliyor. Karşılaşırlarsa 'kırklarının karışacağına' ve loğusaların kötü etkileneceğine inanılıyor.
Ayrıca loğusa döneminde anne ve çocuk için en büyük tehlikenin 'albastı' olduğuna inanılırken, bunu önlemek için en yaygın uygulama kadının üzerinde kırmızı renk bulundurmak, loğusa şerbetinin ve loğusa şekerinin kırmızı renkli olması ya da annenin başına kırmızı renkli kurdele takılması. Bu arada, halk arasında, doğan bebeğin göbek bağına ilişkin de inanışlar bulunuyor. Çocuk 'evcil' olsun diye göbek bağı dolap ya da sandık içine saklanırken, 'akıllı' olması için okul bahçesine, 'dindar' ve 'imanlı' olması için de cami bahçesine gömülüyor.

| 0 yorum ]

Kuru karanfil; Allahın bir mucizesidir. Özelliği ise ; ishal olunduğu zaman 7-8 karanfili ortadan bölüp çiğnemeden bir kaç yudum suyla yutun.öğleden evvel bir kere öğleden sonra bir defa daha alınmalıdır.10-11 kadar çıkabilirsiniz.Bıçak keser gibi keser ishali…
Eğer yaşlı insanlarda geçmeyen ishal varsa karanfil mucizevi bir yardımcıdır..(Ama hekime mutlaka gidilmelidir.)

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU

| 0 yorum ]

Yaz makyaj trendleri
İşte önümüzdeki yaz saç ve makyaj trendlerine dair ipuçları..

*Mor, pembe ve turuncu tonlarında göz makyajı yapın. En açık rengi kas kemiğinin altına uygulayın. Daha sonra bir ton koyu farı göz kapağının üzerine, en parlak rengi ise kirpiklerinizin başladığı noktaya sürün.
*Tırnaklarda pembe renk ve kısaltılmış uçlar moda..
*Doğal ve tropik renklerde rujları tercih edebilirsiniz. Rujunuzun üzerine uygulayacağınız renksiz bir parlatıcı ile dudaklarınızın daha dolgun ve seksi görünmesini sağlayabilirsiniz.
*Doğal ve ışıltılı bir cilt için cildinize ilk önce simli bir pudra uygulayın. Daha sonra az miktardaki vazelini avucunuzda ısıtıp elmacık kemiklerinize ve göz kapaklarınıza sürün.
*Bakışlarınızı iyice çarpıcı bir hale getirebilmek için kirpiklerinizin üzerine çarpıcı renkli bie eyeliner uygulayın.
*Uzun zamandur süren dolgun kirpik modası yerini uzunve kıvrık kirpiklere bıraktı.
*Yeni sezonun kırmızı rengi yumuşak ve yarı mat tonlardan oluşuyor.
*Bukleli saçlar moda.. Saçlarınızın 2.5 cm'lik tutamlarını maşaya sarın. Bir süre bekledikten sonra dışarı doğru açarak serbest bırakın. Elinizle şekil verdikten sonra saç spreyi ile sabitleyin.
*Bronz makyaj yine moda.. Bakır rengin göz kapaklarına uygulanması gözlerinizi daha ön plana çıkartıyor.
*Taşlı, sade, örgülü, çiçek desenli taçlar ve saç bantları oldukça moda..
*Saçlarınız uzunsa gevşek şekilde örün ve arkada topuz yapın. Daha sonra parlaklık veren sprey ile saçlarınıza hava verin.
*Doğal ve yumuşak renklerdeki renkli allıkları tercih edin.
*Dumanlı gözler yine vazgeçilmez. Bu etkiyi yaratmak için Alt ve üst gözlerinizin kenarına çektiğiniz eyeliner kurumadan bir kulak çubuğu ile silmeye çalşın. Bu dumanlı bakışlara sahip olmanızı sağlayacaktır.
Kaynak:Haber3

| 0 yorum ]

Kimyasal içerikli ürünlere para harcayacağınıza, evde hazırlanmış tamamen doğal ürünlerle güzelleşmeye varmısınız?
KREM ŞART
Bir tatlı kaşığı balmumu, bir tatlı kaşığı lanolin, bir çorba kaşığı buğday özü yağı, bir çorba kaşığı kayısı yağı ve bir çorba kaşığı badem yağını benmari usulü eritin. İçine bir tatlı kaşığı gül suyunu damla damla ilave ederek iyice karıştırın ve katılaşıp kıvam alması için soğumaya bırakın. Hazırladığınız kremi cam bir kavanozun içine koyup kullanabilirsiniz. Gerçekten kış için çok iyi bir bakım kremidir. Her gün cildinizde ve vücudunuzda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Hazırlanan krem koruyucu madde içermediği için az miktarda yani yukarıdaki ölçülerde yapılıp iki veya üç günde tüketilmesi gerekir.
DOĞAL PEELİNG

Bir kaşık mısır ununu bir kaşık yoğurtla iyice karıştırıp, el, yüz ve ayaklarınıza sürün, bir güzel ovun. Cildiniz temizlenir ve yumuşar. Vücut temizliği için de bu ürün kullanılabilir ama en iyi yöntem geleneksel banyo adetimizde yer alan kese yapmaktır.
BAKIM ÖNCESİ

Akşamları bakım kremi sürmeden önce cilt güzelce temizlenmeli. Bunun için salatalık sütlü bir tonik yapabilirsiniz. Küçük bir salatalığı rendeleyip suyunu sıkın. İçine aynı miktarda süt katın. Bu karışımla pamuk kullanarak cildinizi silin. Arkasından gülsuyu ve kekikle yapılan bir tonik ile cildinizi iyice temizleyin. Bir çorba kaşığı kekiği bir su bardağı sıcak su ile demleyip soğuduktan sonra süzün. İçine, yağlı cilt için aynı miktarda, karma ve kuru cilt için iki katı gül suyu koyun. Antiseptik olan kekik ciltteki mikropları kırar, cildi temizler, canlandırır ve gözenekleri sıkıştırır. Bakım kremini sürerken yukarı doğru hareketlerle yüzünüze ve göz çevrenize parmak uçlarınızla masaj yapın.

Kaynak:Takvim gazetesi

| 0 yorum ]

Ayurveda Uzmanı ve Aile Hekimi Dr. Ender Saraç “Zerdeçal, nane ve yeşil elma kokularını günde 25-30 kere derin derin içinize çekerek, iştah merkezini rahatlatabilir, açlık hissinizi bastırabilirsiniz” Ayurveda Uzmanı (Yaşam Bilgisi) Dr. Ender Saraç, kilolu insanların vücut tiplerine göre beslenerek zayıflamaları gerektiğini söylüyor. Bu konuda “Sağlıklı Zayıflamanın Sırları” adlı bir de kitap yazan Dr. Saraç, bilinçsiz diyet uygulamalarının zararına dikkat çekiyor.
Kalori hesabına dayalı, kısa süreli, klasik diyetlerin handikapları neler?
Artık devir sadece kalori hesabına dayalı klasik diyetle zayıflama devrini geçti. Beden tipinize uygun, yaşa, cinsiyete uygun, mevsime uygun ve yaşamsal özelliklerinize uygun sağlıklı ve bilinçli doğal beslenme var artık. Çünkü sadece kalori hesabına dayalı diyetlerle zayıflıyorsunuz ama sonra verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alıyorsunuz.
Siz hastalarınıza kilo verdirmek için beden tiplerinden yola çıkıyorsunuz. Bunu biraz açıklar mısınız?
Standart diyetleri doğru bulmuyorum ben. Uzmanlık alanım olan Ayurvedaya göre, belli beden tipleri var. Mesela birçok insan “Ender bey, bütün günü aç geçiriyorum, sadece salata yiyorum, bir türlü zayıflayamıyorum” diye geliyor bana. Yediklerine ve vücut tipine bir bakıyorsunuz; aslında tere, roka gibi yeşil salataları hiç yememesi gerekiyor. Yani aç
kalıyor ama vücut tipine uygun olan gıdaları yemediği için zayıflayamıyor. Halbuki, doğru bir sisteme geçtiğinizde, tıkır tıkır, sağlıklı bir şekilde kilo vermeye ve sağlığına kavuşmaya başlıyor.
Sizce zayıflama konusunda yaptığımız en önemli yanlış hangisi?
Zayıflama işi biraz disiplin ister. Türk toplumundaki en büyük problem ise, disiplin eksikliği. Diyetleri nisan mayıs aylarında, iki aylık bir heves şeklinde yapıyoruz. Ondan sonra uzun kollu, kat kat giyilmeye başlandığı anda, olayı rafa kaldırıyoruz. Ve sonra
tekrar dengemiz bozuluyor. Doğru yaşam biçimini edinmez veya doğru beslenme felsefesini benimsemezseniz, en iyi diyetisyenlere, en iyi doktorlara, merkezlere bile gelinse, bir yere kadar işe yarar. Şunu kabul etmek gerek: İki ay çok yoğun diyet yapıp, bıkıp, yorgun düşmek yerine, yılın 12 ayına daha az kurallı, doğru, boğucu olmayanbir yaşam biçimi ve doğru beslenme felsefesi şeklinde yaymak daha sağlıklı.
Sadece bilinçli beslenme yeterli mi?
Bilinçli beslenme işin en önemli ayağıdır. Fakat sadece doğru beslenmeyle olmaz; mutlaka düzenli egzersiz de gerekir. Şok diyetler, açlık rejimleri, zamana karşı yarışan diyetler, tek gıda rejimleri, 10 gün lahana çorbası, karpuz diyeti, karbonhidrat diyeti, sadece protein diyeti, bütün bunlar yanlış. Dengeli beslenilmeli. Ama sadece bilinçli diyetle de olmaz, düzenli egzersiz, yürüyüş yapılmalı. Haftada üç- dört gün,
bir buçuk saat civarında orta sporlar; mesela tempolu yürüyüş, hafif koşu, fitness, aerobik, yüzme, neden zevk alınıyorsa, o spor yapılmalı.
Spor yapılan saatin herhangi bir önemi var mı?
Evet, var. Ayurvedaya göre, sabah 6 ile 10 ya da 18.00 ile 22.00 saatleri arasında daha çok yağ yakıyoruz. Çünkü bunlar Ayurveda’ya göre vücudun ‘kapha’ saatleri, yani daha çok biriktirme, yağlanma saatleri. Bu saatlerde metabolizmayı ısıttığınızda daha iyi sonuç alınıyor. Egzersizden bıkmamaya çalışın. Çılgınca egzersiz yapmayın, sporu zamana yayın. Çok ağır egzersiz ve çok ağır spor yanlış. Çünkü vücudu hem çok aç olmak savunmaya sokar, hem de aşırı ağır egzersizler savunmaya sokar. Çünkü vücut bunları bir tehdit olarak ele alır. Bu nedenle, mutlaka düzenli yapılan egzersizlere ağırlık vermek lazım.
Sizce zayıflamanın en önemli kriteri nedir?
En önemli şey, bu fikre hazır ve zayıflamaya kararlı olmak. Bana zayıflamaya gelenlere, ilk önce şunu soruyorum: “Hazır mısınız, kararlı mısınız?” Eğer gerçekten hazırsanız ve kararlıysanız bu işe başlayın. Şişmanlıkta şöyle bir şey saptıyorum: İnsanın sinir
sistemine bir virüs bulaşmış gibi oluyor, bilgisayar virüsü gibi… Bu virüs sizin kilo vermeniz için gerekli olan doğru davranış, beslenme ve hareket alışkanlıklarınızı olumsuz etkiliyor. “Boş ver şimdi yürüme, sonra yürürsün”, “Bu çikolatalı kek çok güzel; bir
dilim daha ye” gibi uyaranları gönderiyor adeta. Onun için ilk başta bu virüsleri silmek lazım.
Zayıflamaya karar verenlere destek olacak, cesaretlerini artıracak destek yöntemler de var mı?
Evet, bitki çayları, doğal ve bitkisel zayıflama preparatları…
Doğal bitki özlü çayların hepsi zayıflama sürecinde tüketilebilir mi?
Piyasada tanınmış firmaların hazırladıkları form çaylarının formülleri güzel. Günde iki-üç fincan içilebilir. Birkaç hafta içip, ondan sonra ara vermek gerekir. Bunun dışında, mesela gazımız varsa rezene çayı, iştahımız çok fazlaysa ıhlamur çayı, sindirimimiz zayıfsa zencefil çayı, hormon krizlerinden dolayı daha çok yiyorsak adaçayı, metabolizmayı canlandırmak için yeşil çay, bağırsakları çalıştırmak için sinameki çayı, şekerimiz çok yüksekse kekik çayı gibi bitkisel çayları tüketebiliriz.
Diyetlerde baharatların yeri nedir?
Baharatlar çok önemli. Mesela zencefil yağları yakar, zerdeçal karaciğerden toksin attırır,
biberiye iyi bir antioksidandır, kekik şekeri düşürür, sarmısak zayıflamaya yardımcı olur. Bir de özel ayurveda tabletleri var. Bunlar, zayıflamaya yardımcı, yan etki oranı son derece düşük olan, güvenilir doğal preparatlar. Bu tabletler de metabolizmayı
canlandırıyor, aynı zamanda kişinin incelmesine ve iştahının azalmasına katkıda bulunuyor.
Kişi zayıflamak istiyor, öğün saati değil ama çok acıktı. Açlığını bastırmak için yapabileceği bir şey var mı?
İştahı azaltan ve zayıflamaya yardımcı bir ipucu şudur: Zerdeçal, nane ve yeşil elma
kokularını günde 25-30 kere derin derin içinize çekerek, iştah merkezini rahatlatabilirsiniz.
Bu karışım tokluk hissi mi yaratıyor?
İştah merkezini sakinleştiriyor. Almanya’da yapılan bir araştırmada yeşil elma ve nane koklayan kişilerin, (bunların aromatik yağları da olabilir) daha hızlı kilo verdiği saptanmış.

| 0 yorum ]

Üşütmeden dolayı veya iltihaplanma neticesinde ağrılı aybaşı sancıları çekilir.Civanperçemi,Maydonoz,nane çiçeği,adaçayı,limon kullanılır
Hazırlanışı:Bir avuç maydonoz nane çiçeği adaçayı ve civanperçemi 2,5 litre suda kaynatılıp ılık olarak vajinal yıkama yapılır.
Bir başka yöntem ise nane ve limon kaynatılarak içilir

| 0 yorum ]

Vitiligo yani halk arasında ala hastalığı bilinen hastalığa yakalananlar kuru soğan,bulgur ve kahveden uzak durmalıdırlar ve bunu yerine mısır tüketmeliler..Mısırı haşlama olarak yiyebilecekleri gibi salatalara ekleyerek yada suyunuda içerek de tüketebilirler.Karadeniz halkı mısırı çok fazla tükettiğinden vitiligo hastalığına yakalanmazlar

Polen alerjisi olanlar ise;2 litre suya 2 yemek kaşığı üzerlik tohumunu atın ve kaynatın bu suyun buharına yüzünüzü tutun.
Göz Tansiyonu olanlar ise her akşam melisa çayı ve sabahları taza sıkılmış olarak domates suyu tüketmelidirler.
Böbrek taşı bulunanlar ise;Pırasa ve Avakado yaprağı tüketmeliler(Pırasayı pirinçsiz ve zeytinyağı ile pişirerek)Avakado yaprağını da 1 su bardağı suda 1 tatlı kaşığı avakado yaprağı kurusunu (Avakadonun bir yıllık olması gerekir) 5-6 dakika kaynatıyoruz.Ilınınca günde 1 kez 1 hafta 10 gün tekrarlayarak içiyoruz ve sonra bırakıyorsunuz.